50 yıldan uzun süredir dört tekerlekten çekiş sistemi geliştiren Suzuki mühendisliği, 1988 yılında Vitara’yı üreterek SUV otomobiller dünyasına yeni bir fenomen kazandırdı. Vitara, ALLGRIP 4X4 sürüş sistemiyle ulaşılması zor yolları geçebilmeyi ve doğanın derinliklerini keşfedebilmeyi konforlu bir şekilde sağlayan, gerçek bir SUV olarak kendini kısa sürede kanıtladı.
Boosterjet turbo motoruyla en zorlu yollarda yüksek performans sunan Vitara, 2020 yılından itibaren tüm versiyonlarında artık tamamen hibrit olarak üretiliyor. Böylelikle daha düşük karbon salınımı ve yakıt tüketimiyle, doğa dostu yolculuklar sunuyor.
“Doğanın derinliklerine kadar yolculuk edebilen, doğa dostu, gerçek bir SUV.”
Fotoğrafçı ve doğa kaşifi Emin Yoğurtcuoğlu’yla Vitara’nın yolları işte tam burada kesişti. Doğaya aşık ve doğanın derinliklerini keşfetmek isteyen iki benzer karakter… Emin’in, onu keşfedilmemiş noktalara ulaştıracak, zorlu arazileri alt edebilecek cesarete sahip bir partnere ihtiyacı vardı. Özellikle kuşların peşinde olduğundan, mobil “gözlem kulesi” olabilecek bir partnere…
Böylelikle “Vitara Gözlem Kulesi” ortaya çıktı. Emin ve Vitara’nın kuşların peşinde ilerleyen maceralarını izleyeceğimiz bir belgesel serisi. Her bölümü heyecanla ilerleyen, ilginç bilgiler içeren ve görsel şölen sunan Vitara Gözlem Kulesi, sadece Suzuki Türkiye Youtube kanalında.
Emin Yoğurtçuoğlu’nun Suzuki Vitara ile Çektiği Fotoğraflar
KÜÇÜK İSKETE
Ülkemizde Yabani Kanarya bulunmasa da, Küçük İskete’ler kanaryaların yakın akrabasıdır. Kananya gibi şakıyarak ötmez daha çok notaları birbirine geçirdiği bıcır bıcır bir ötüşü vardır.
PAÇALI BAYKUS
Bu şaşkın bakışlı baykuş, ülkemizde yaşayan 10 farklı baykuştan biridir ve bulunması en zor olanıdır. Yüksek dağ ormanlarında yaşayan bu baykuşun, Türkiye’de çekilmiş ilk gündüz fotoğrafına bakmaktasınız.
TAŞ BÜLBÜLU
Taş Bülbülü, ülkemize Nisan ayında Afrika’dan gelen bir göçmen kuş türüdür. Fotoğrafta da görüldüğü üzere, bahar şarkılarını söyleyeceği konser alanındaki taşların özellikle göğsüyle aynı renkle kaplı likenlerden olmasına dikkat eder.
ÇÜTRE
İnternette “pembe serçe” diye de geçen bu fenomen kuş aslında serçelerden bağımsız bir aile olan Çütregiller’in ülkemizdeki tek temsilcisidir. Dünyadaki öteki Çütre’ler pembe renklidir. Bizdekinin ise kırmızıya çalan bir rengi vardır.
KIYI KUŞLARI
Hatay Milleyha Kuş Cenneti’nin sahilinde mola verip dinlenen bir kıyı kuşu grubu. Soldan sağa Küçük Kumkuşu, Kızıl Kumkuşu ve Halkalı Cılıbıt, binlerce kilometrelik zorlu göç yolunda kısa bir dinlenme molası vermiş.
UZUNBACAK
Kıyı kuşu ailesinden olan Uzunbacak’lar aslında sığ sularda dolaştığından bu şekilde açıkta görülmez. Göç ederken mola verecek gölet bulamayınca deniz kenarındaki kumsala inmişler. Gerçekten uzun bacaklı olduğunu gördüğümüz nadir anlardan!
SÜRMELİ DAĞBÜLBÜLÜ
Her sene ülkemize yüzlerce yabancı Türkiye’deki özel kuş türlerini görmeye gelir. Yüksek dağlarımızda zorlu patikalardan geçtikten sonra sizi sabırla bekleyen Sürmeli Dağbülbülü de onlardan biridir!
KARA SUMRU
Kuş gözleminin en güzel taraflarından biri de gördüğünüz canlıları fotoğraflama imkanınızın olması. Rüzgarsız bir günde, gölden sinek yakalayan bu kara renkli sumrunun muhteşem bir yansıma karesi oldu.
YEŞİL ARIKUŞU
Egzotik görünümlü türler sadece tropikal bölgelerde yaşamıyor. Ülkemizde üç ayrı noktada koloni kuran Yeşil Arıkuşu, renkli kuşlarımızdan sadece biri.
SAZ KEDİSİ
Ülkemizde 5 yabani kedi türü yaşamakta. Büyükten küçüğe sıralarsak: Leopar, Vaşak, Karakulak, Saz Kedisi ve Yaban Kedisi. Evcil olmadıklarından onları görmek aşırı zor. Hayatımdaki en muhteşem olaylardan biri, bir Saz Kedisi’ni gündüz vakti açıkta beni izlerken fark etmek oldu. Birkaç karesini alacak kadar bekledi. Merakla birbirimize baktığımız sürede kalp atışlarımın nasıl hızlandığını size tarif edemem...
İBİBİK
Bu meşhur kuşumuz, halk arasında da en çok bilinen ve üzerine onlarca masal ve türkü yazılan türdür. Kışları Afrika’da geçirir. Mart ayında ülkemize geri döner. Heyecanlandığı anlarda başındaki ibiği tamamen açar.
Emin Yoğurtcuoğlu Hakkında:
12 yaşından beri kuşların renkli dünyasında dolaşan Emin Yoğurtcuoğlu, 6 kıtada 70’ten fazla ülkeyi ziyaretinde 3500’den fazla kuş türünü görüp belgelemiş bir doğa kaşifidir. Sosyal medyada ve dünyada “kuş dedektifi” olarak tanınan Emin’in hayat felsefesi ise“ hayat kısa, haydi kuşa!” Bu yüzden 20 yıldır durmaksızın ormanları, çölleri, dağları, okyanusları kuşları görmek için aşıyor. Aynı zamanda dünyadaki yaşamı kuşların gözünden görüp anlamaya çalıştığından bir çevre aktivisti olarak doğamızdaki canlıların yaşadığı sıkıntılara dikkat çekiyor. Son yıllarda özellikle ülkemizdeki sulak alanlar ve doğal yaşam üzerine yaptığı araştırmalar bütün dünyada yankılanmış ve dikkatleri buraya çekmiş durumda. Lakin bunun ülkemizdeki çevre tahribatını pek durdurmadığını düşünüyor. Türkiye’de en çok kuş türünü görüp, fotoğraflamış kuş gözlemcisi ünvanını da taşıyan Emin, ülkemizdeki kuşların ve onların yaşadığı doğal alanların korunması için bu hobinin halkın tabanına yayılması gerektiğini düşünüyor ve bu yüzden sürekli arazide güncel veri toplayıp, alan gözlemleri yapıyor. Elde ettiği bilgileri herhangi bir karşılık beklemeksizin sosyal medya platformları üzerinden takipçileri ile paylaşıyor. Bugüne kadar Türkiye’de tam 14 yeni tür keşfedip Türkiye toplam kuş türü sayısını 497’ye çıkaran Emin’in bu seneki hedefi 3 yeni tür daha keşfedip bu sayısı 500’e tamamlamak. “20 yıllık hayalimin gerçekleşmesine çok az kaldı, umarımki 100.yılımıza girerken ülkemizdeki kuş çeşitliliğini 500’e çıkaracağız” diyor.